SORU BANKASI Filtrele

Gençlik ve Değerler Ünite / Modül Soruları


Soru 1

İnsanı iyi olana yönlendiren, çirkin ve kötü olandan alıkoyan erdemdir. Bilgelik, yerindelik, isabet etmek ve uygunluk anlamlarına gelir.

Tanımı verilen kavram aşağıdaki ayetlerden hangisiyle doğrudan ilişkilidir?

A) “Allah, melekler ve ilim sahipleri, ondan başka ilah olmadığına adaletle şâhitlik ettiler. Ondan başka ilah yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Âl-i İmrân suresi, 18. ayet.)
B) “İnsanların inandıkları gibi siz de inanın” denildiğinde ise, “Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?” derler. İyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler.” (Bakara suresi, 13. ayet.)
C) “O, ümmilere, içlerinden, kendilerine ayetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderendir...” (Cuma suresi, 2. ayet.)
D) “O daima diridir; O’ndan başka hiçbir tanrı yoktur. O halde dinde ihlâslı ve samimi kişiler olarak O’na dua edin. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (Mü’min suresi, 65. ayet.)
E) “O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.” (Mülk suresi, 2. ayet.)

Soru 2

Tarihî süreç içerisinde oluşan örf ve adetlerin ortaya çıkmasında pek çok faktör etkilidir. Din, bu faktörlerin en önemlilerindendir. Bu nedenle kültürümüzdeki birçok uygulama dinden etkilenmiştir.

Aşağıdaki kültürel uygulamalardan hangisi bu duruma örnek olarak verilemez?

A) Ad koymaB) SünnetC) Kına gecesi
D) Cenaze töreniE) Nişan merasimi

Soru 3

(I) Fahreddin er-Râzî Kur’an’daki hikmet terimi üzerinde önemle durmuştur.

(II) Hikmetin dört anlamı olduğunu kaydetmekte, bu anlamların ortak yönünün ilim olduğunu, ancak doğruyu bilmenin yanında doğruyu yapmanın da hikmete dahil edilmesi gerektiğini belirtmektedir.

(III) Râzî’ye göre “Eşyanın hakikatini bilme, güzel ve isabetli işler yapma” anlamındaki hikmet Allah’ın yalnızca peygamberlere veya Müslümanlara bir lütfu değildir.

(IV) Sonuçlardan sebeplere gidebilen tefekkür fiili esasen aklî bir yöneliştir; ancak doğru bilgiye ulaşan akıl sahibi, hikmete sadece kendi aklî başarısıyla ulaştığına inanırsa ona ulaşmasını mümkün kılan gerçek sebebi kavrayamamış, dolayısıyla hikmetten uzaklaşmış olur.

(V) Fahreddin er-Râzî gibi İbn Kesîr de hikmetin peygamberliğe hasredilemeyeceğini ileri sürerek hikmetin en yüksek beşerî tecellisi nübüvvet olan daha kapsamlı bir kavram olduğunu ifade etmiştir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde hikmete ulaşmak için neye dikkat edilmesi gerektiği vurgulanmıştır?

A) IB) IIC) IIID) IVE) V

Soru 4

İbn Haldûn’un, çeşitli ırk ve milletlerde görülen farklı mizaç ve karakter tiplerinin oluşmasında iklimler, besinler, geçinme ve beslenme biçimleri gibi faktörlerin etkisinin bulunduğu yönündeki tezi bugün geçerliliğini korumaktadır. Ona göre kişilerin uğraştıkları iş ve meslek kollarının, toplumsal konumlarının kişilik ve karakterinin şekillenmesinde önemli etkileri bulunmaktadır. İbn Haldûn bu açıdan çeşitli mesleklere göre şahsiyet ve karakter tahlilleri yapmaktadır. Ayrıca toplumdaki yönetim tarzının insanların kişilik ve karakter yapıları üzerine önemli etkileri vardır. Eğer yönetim âdil ve yumuşaksa böyle bir yönetim altında yaşayan kimselerde kendine güven duygusu gelişir. Buna karşılık zulme, zor ve baskıya dayanan, aşırı otoriteye ve cezaya başvuran bir yönetimde yaşayan kimselerde korku hâkim olur; direnme ve metanet gücü ortadan kalkar, aşağılık duygusu, kendine güvensizlik ve bağımlılık eğilimi gelişir.

Bu parçadan hareketle İbn Haldûn’un karakterle ilgili aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez?

A) İnsanın sahip olduğu mesleğe göre değişebilir.
B) Bireyin yaşadığı toplumdaki yönetim biçimiyle doğrudan ilişkilidir.
C) Aynı anne babanın çocukları arasında karakter birliği görülür.
D) İnsanın yediği, içtiği ve giydiği şeylerin ruhsal olarak onu etkilemesiyle değişim gösterebilir.
E) Coğrafi şartların etkisinden dolayı aynı bölgede yaşayan insanlarda benzer eğilimler görülür.

Soru 5

Örf ve âdetler toplumu bir arada tutan unsurlardandır. Din de bu beraberliği pekiştirir. İslam dini, dinin esaslarına aykırı olmamak şartıyla kültürümüzün bir parçası olan örf ve âdetleri benimseyip yaşatmak konusunda kişiyi serbest bırakır. Bununla birlikte kan davası gütmek, başlık parası istemek, türbeye adak adamak, dileğinin gerçekleşmesi için ağaç vb. nesnelere çaput bağlamak gibi inanış ya da uygulamaları İslam dini kabul etmez.

Paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Örf adetlere uymak toplum açısından önemlidir.
B) İslam, kendi esaslarına aykırı olmayan örf-adetleri reddetmez.
C) Türbeye adak adamak İslam’a aykırıdır.
D) Ağaca çaput bağlamak batıl inançlardandır.
E) Örf-adetler toplumu bir arada tutar.

Soru 6

Dışarıdan gelen saldırıları önleyecek itici kuvvet olarak şecaat, bireyin korkmadan cesurca davranmasını sağlar. Yiğitlik, kahramanlık, cesaret anlamına gelen şecaatin karşıtı da korkaklıktır ve kişinin maddi, manevi pek çok konuda zarar görmesine neden olur. Korkak olan bireyler, kendilerini savunmak konusunda yetersiz kaldıkları gibi herhangi bir vatan savunması durumunda da geri dururlar. Aile, arkadaş ve yakınlarının huzur ve güvenliği için gerekli adımları atmaktan çekinirler.

Bu parçada vurgulanan husus aşağıdaki hadislerden hangisiyle ilişkilidir?

A) “Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin. Allah’tan, bela ve musibetlerden uzak kalmayı (afiyet) isteyin. Fakat düşmanla karşılaştığınız zaman da sabredin. Ve bilin ki cennet kılıçların gölgeleri altındadır.” (Müslim, Cihâd, 20)
B) “Allah’ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.” (Müslim, Zikir, 72.)
C) “Anne baba, kişinin cennete girmesine vesile olacak en yüce kapılardan birisidir. Bu kapıdan girme fırsatını kaybetmek ya da değerlendirmek artık senin arzuna kalmış!” (Tirmizî, Birr, 3.)
D) “Kim bir iyilik yaptığında seviniyor, bir kötülük yaptığında üzülüyorsa o mu¨mindir.” (Ahmed b. Hanbel, IV, 399.)
E) “Allah’ım, bana öğrettiklerinle beni faydalandır. Bana fayda verecek ilmi bana öğret ve ilmimi artır...” (Tirmizî, Deavât, 128.)

Soru 7

“Kalplerinizdekini en iyi bilen rabbinizdir. Eğer iyi olursanız bilesiniz ki Allah kendisine yönelenleri bağışlayıcıdır. Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma! “Çünkü savurganlar şeytanların dostlarıdır. Şeytan da rabbine karşı çok nankördür. Eğer Rabbinden umduğun (beklemek durumunda olduğun) bir rahmet için onların yüzlerine bakamıyorsan, hiç olmazsa kendilerine gönül alıcı bir söz söyle. “Eli sıkı olma, ölçüsüzce eli açık da olma, sonra kınanacak, kendi kendine hayıflanacak duruma düşersin!” (İsrâ suresi, 25-29. ayetler.)

Bu ayetle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi söylenemez?

A) Hayır yapmaya ilk önce akrabadan başlanması söylenmiştir.
B) Cimrilikten ve israftan sakınmanın önemine vurgu yapılmıştır.
C) Yardım isteyen birini bundan dolayı asla azarlamamamız gerektiği söylenmiştir.
D) Kişinin kazanç ve servetini sadece kendisine ayırmaması gerektiği vurgulanmaktadır.
E) Müminler muhtaçlara yardım ederken kibirli davranmamaları noktasında uyarılmışlardır.

Soru 8

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun.” (Tevbe suresi, 119. ayet.)

Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu ayetin vurguladığı hususa örnek olarak gösterilebilir?

A) Arkadaşını söyle, kim olduğunu söyleyeyim.
B) Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır, ya baş.
C) Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır.
D) Emek olmadan, yemek olmaz.
E) Bir el bir eli yıkar, iki el bir yüzü yıkar.

Soru 9

“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, anne babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘öf!’ bile deme, onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle. Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. ‘Rabbim! Onlar nasıl küçükken beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster’ diyerek dua et…” (İsrâ Suresi 23-24. ayet.)

Bu ayette vurgulanan hususa aşağıdaki hadislerden hangisi örnek olarak verilebilir?

A) “Allah sizin dış görünüşlerinize ve mallarınıza bakmaz, kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr, 34.)
B) “Rabbin hoşnutluğu anne babanın hoşnutluğuna, Rabbin öfkesi de anne babanın öfkesine bağlıdır.” (Tirmizî, Birr, 3.)
C) “Her doğan çocuk fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” (Buhârî, Tefsîr (Rûm), 2.)
D) “Eğer siz Allah’a gereği gibi tevekkül etmiş olsaydınız, tıpkı sabahleyin kursakları boş olarak çıkıp dolu olarak dönen kuşların rızıklandırıldığı gibi sizler de rızıklandırılırdınız.” (Tirmizî, Zühd, 33.)
E) “Kim duyulsun diye iyilik yaparsa, Allah (onun bu niyetini herkese) duyurur. Kim gösteriş için iyilik yaparsa, Allah da (onun bu riyakârlığını herkese) gösterir.” (Müslim, Zühd, 48.)

Soru 10

(I) Yeni doğan çocuğa isim konması, tüm kültürlerde olduğu gibi Anadolu’da da önemsenen bir olaydır.

(II) Ülkemizde en çok kullanılan adlar arasında Hz. Peygamber (s.a.v.) ve onun soyundan gelen kimselerin isimleri yer almaktadır.

(III) Sahabe isimleri de sıkça kullanılmaktadır.

(IV) Yeni doğan çocukların kulağına ezan okunması yaygın bir uygulamadır.

(V) Beşikteki uygulamalardan cenazesinde okunan salâya kadar kişinin hayatı boyunca yaşadığı pek çok olayda dinin kültüre olan etkilerini görmek mümkündür.

Numaralanmış cümlelerden hangisinde örf-adetlerimizde dinin etkisine örnek verilmemiştir?

A) IB) IIC) IIID) IVE) V

Soru 11

Karakterli insan davranışlarını toplumun değer yargılarına uygun biçimde yönetebilen, değerler sistemini içselleştirmiş olan kimsedir. Nitekim şahsiyetin ve karakterin hem doğuştan getirilen hem de çevre ile etkileşim içerisinde geliştirilip kazanılan özelliklerden meydana geldiğine dair zamanımızdaki anlayış Müslüman âlimler tarafından da benimsenmiştir. Gazzâlî’ye göre insan tabiatı dört unsurdan oluşur ve bunlar onun bütün psikolojik eğilimlerinin, ilgi ve davranışlarının kaynağını teşkil eder. Rabbâniyet, behîmiyet (hayvâniyet), sebûiyet ve şeytâniyet diye sıralanan bu unsurlardan rabbâniyet bağımsızlık, üstünlük, başarılı olma, engelleri aşma, amacına ulaşma, önder olma, sevilme ve beğenilme gibi istek ve eğilimlerin çıkış kaynağı, psikolojinin adlandırmasıyla “kendini gerçekleştirme” melekesidir.

Bu parçadan hareketle aşağıdaki ifadelerden hangisine ulaşılamaz?

A) İnsanın karakterinin en önemli işlevi onun içinde bulunduğu sosyal çevreyle uyumlu olmasıdır.
B) Kişinin şahsiyetini oluşturan en önemli unsurlardan biri doğuştan getirmiş olduğu özellikleridir.
C) İslam alimleri insanın içinde yaşadığı çevrenin karakterin oluşumunu etkilediğini savunmuştur.
D) Gazzâlî’ye göre insanın kişiliğini oluşturan bazı öğeler onun olaylar karşısındaki tutumlarını etkiler.
E) Toplumun sahip olduğu örf ve adetlere uygun yaşamak insanın sosyal kabul görmesi için tek şarttır.

Soru 12

(I)Tarih boyunca birçok toplum ve medeniyet gelip geçmiştir.

(II)Her toplumun insan ilişkilerini düzenlemek için yazılı veya yazısız bazı kuralları vardır.

(III)Din, ahlak, örf, adet, gelenek ve hukuk toplum düzenini sağlamada belirleyici olan unsurlardır.

(IV)Din, ortaya koyduğu ölçülerle insanlar arası ilişkileri etkileyen değerleri belirler.

(V)Böylelikle bireyin ve toplumun nesilden nesile aktarılan değer yargılarını da şekillendirir.

Numaralanmış cümlelerden hangisi değerlerin oluşumunda dinin etkisine değinmektedir?

A) Yalnız IB) Yalnız IIC) I, II ve III
D) II, III ve IVE) III, IV ve V

Soru 13

Cahil ile dost olma ilim bilmez, irfan bilmez, söz bilmez, üzülürsün

Saygısızla dost olma usul bilmez, adap bilmez, sınır bilmez, üzülürsün

Açgözlü ile dost olma ikram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez, üzülürsün

Kibirliyle dost olma hal bilmez, ahval bilmez, gönül bilmez, üzülürsün.

                                                                 ŞEYH EDEBALİ

Bu dörtlük, aşağıdaki hadislerden hangisiyle ilişkilendirilebilir?

A) “İnsanoğlu malım malım der. Halbuki ademoğlunun yiyip tükettiği, giyip eskittiği ve sağlığında tasadduk edip gönderdiğinden başka kendisinin olan neyi var? Gerisini ölümle terkeder ve insanlara bırakır.” (Müslim, Zühd 3- 4)
B) “Kim bir ilim öğrenmek için bir yola sülûk ederse Allah onu cennete giden yollardan birine dahil etmiş demektir. Melekler, ilim talibinden memnun olarak kanatlarını (üzerlerine) koyarlar. Semavat ve yerde olanlar ve hatta denizdeki balıklar alim için istiğfar ederler…” (Ebu Davud, İlm, 1)
C) “Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah’a ve Resulüne ise, onun hicreti Allah ve Resulünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa ise onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir.” (Buhari, Bed’ü’l-Vahy, 1)
D) “İyi arkadaşla kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (miski) satın alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın!” (Müslim, Birr, 146.)
E) “Kul yalan söylemeye ve yalan söyleme niyetini taşımaya devam edince bir an gelir ki, kalbinde önce siyah bir nokta belirir. Sonra bu nokta büyür ve kalbinin tamamı simsiyah olur. Sonunda Allah nezdinde “yalancılar” arasına kaydedilir.” (Muvatta, Kelam, 18)

Soru 14

Doğruluk, eşitlik, denklik, denge, gerçeğe uygun hükmetme, doğru yolu izleme, dürüstlük, tarafsızlık gibi anlamlara gelen

........... , sosyal yapıyı şekillendiren temel değerlerdendir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki kavramlardan hangisi getirilmelidir?

A) AhlakB) AdaletC) Kültür
D) DeğerE) Hikmet

Soru 15

“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, anne babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘öf!’ bile deme, onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle. Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. ‘Rabbim! Onlar nasıl küçükken beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster’ diyerek dua et. “Kalplerinizdekini en iyi bilen rabbinizdir. Eğer iyi olursanız bilesiniz ki Allah kendisine yönelenleri bağışlayıcıdır. Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma! “Çünkü savurganlar şeytanların dostlarıdır. Şeytan da rabbine karşı çok nankördür. Eğer Rabbinden umduğun (beklemek durumunda olduğun) bir rahmet için onların yüzlerine bakamıyorsan, hiç olmazsa kendilerine gönül alıcı bir söz söyle. “Eli sıkı olma, ölçüsüzce eli açık da olma, sonra kınanacak, kendi kendine hayıflanacak duruma düşersin!”

(İsrâ suresi, 23-29. ayetler.)

Bu ayetlerde aşağıdaki ilkelerden hangisi yer almaz?

A) Anne babaya iyi davranmak
B) Cimrilikten ve israftan sakınmak
C) İbadetleri ihlaslı bir şekilde yapmak
D) Allah’tan (c.c.) başkasına kulluk edilmemesi
E) Akrabaya ve ihtiyaç sahiplerine iyilik etmek, hayır yapmak

Soru 16

“…(Haklarında şahitlik ettikleriniz) zengin olsunlar, fakir olsunlar Allah onlara (sizden) daha yakındır. Hislerinize uyup doğruluktan sapmayın, (şahitliği) eğer, büker (doğru şahitlik etmez), yahut şâhidlik etmekten kaçınırsanız (biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Nisâ suresi, 135. ayet.)

Bu ayet temel değerlerimizden hangisine vurgu yapmaktadır?

A) ŞecaatB) İffetC) Hikmet
D) SaygıE) Adalet

Soru 17

İnsanın iç yapısını, bedenî ve ruhî boyutuyla insan benliğinin eğilimlerini, ruhsal hayatın bütününü ve beşerî kişiliği ifade eden kavrama denir.

İnsanın içinde bulunduğu toplumun ahlak anlayışı ve değerler sistemine uygun bir davranış tarzını benimsemesine denir.

Tanımları verilen kavram çifti aşağıdakilerden hangisidir?

A) Örf-Karakter B) Mizaç-Karakter
C) Nefis-Mizaç D) Karakter-Nefis
E) Mizaç-Cisim

Soru 18

“İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Size, yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selâmı yayın.” (Müslim, İman, 93)

“Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, misafirine ikramda bulunsun. Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, akraba ile irtibatını sürdürsün...” (Buhârî, Edeb, 85.)

Bu iki hadiste yer alan ortak vurgu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Toplumsal bağları kuvvetlendirme
B) Misafirlere ikramda bulunmanın önemi
C) İbadetleri yerine getirmenin önemi
D) Yardım ederken önce akrabaların gözetilmesi
E) Akrabaya iyilik için neler yapılması gerektiği

Soru 19

“Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, ‘İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun.’ dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!’ dediler.” (Âl-i İmrân suresi, 173. ayet.)

Bu ayette vurgulanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?

A) HikmetB) AdaletC) Şecaat
D) İffetE) Ahlak

Soru 20

“Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar... Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar...” (Nûr suresi, 30-31. ayetler.)

Bu ayette altı çizili kavram aşağıdaki tanımlardan hangisiyle uyuşmaktadır?

A) Kahramanlık, cesaret gibi anlamlara gelir.
B) Doğru yolu izleme, tarafsızlık gibi anlamlara gelir.
C) Haramdan uzak durma, kötü söz ve işlerden kaçınma anlamlarına gelir.
D) İnsanın, iyi veya kötü olarak vasıflandırmaya yol açan manevi niteliklerine denir.
E) İbadet ve iyilikleri riyadan ve çıkar kaygılarından arındırıp sadece Allah için yapmak demektir.
Seçilen
Soru
Sayısı
0
123
3 Sayfada Toplam 59 soru listeleniyor