SORU BANKASI Filtrele

Soruları


Soru 821

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlış vardır?

A) Bir metin hangi amaçla yazılmışsa anlatım biçimi de bu amaca göre şekillenir
B) Üslup, göndericinin amacına ve alıcıya göre değişir
C) Açıklayıcı anlatımda amaç bilgi vermektir, dil göndergesel işlevdedir
D) Okurun bir konu üzerindeki kanılarını değiştirmek için öyküleyici anlatıma başvurulur
E) Betimlemede, birtakım görüntüler yardımıyla okura izlenim kazandırmak amaçlanır

Soru 822

Dükkanı açtığı yıldı. Muharrem’in öğle yemeği her zamanki gibi yine ikindiye sarkmıştı. Tezgahın gerisindeki masaya helva kutusunu koydu, kutuyu özenle açtı. Ekmeği kesti. Helva ile ekmekten iri bir parça ağzına almıştı ki kapıda biri belirdi. Muharrem, ağzındakileri hızlıca yutup “ Merhaba!..” dedi. Adam, ona doğru yaklaştı ve elindeki paketi ona uzattı.

Bu metnin yazılış amacında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?

A) Bilgi vermek B) Olay içinde yaşatmak
C) İzlenim kazandırmak D) Bir duyguyu hissettirmek
E) Kanıları değiştirmek

Soru 823

Aşağıdakilerden hangisi edebi metinlerde görülen bir özellik değildir?

A) Amaç estetik bir güzellik ortaya koymaktır
B) Sezdirme, çağrıştırma, hissettirme amaçlanır
C) Öyküleyici ve betimleyici anlatımdan yararlanılır
D) Yan anlam değeri zengin sözcüklere yer verilir
E) Anlatımda nesnellik hakimdir, yoruma açık değildir

Soru 824

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazarın üslup özelliğine değinilmiştir?

A) Kuşak çatışmasının ele alındığı romanda yazar, kahramanlarını günlük konuşma dilinin sıcaklığıyla yansıtmış, sade anlatıma önem vermiştir
B) Servet-i Fünun dönemi romanlarında teknik gelişmiş, hatta birtakım yeni denemelere girişilmiş, bunda başarılı da olunmuştur
C) Ömer Seyfettin, konularını yalnız İstanbul’dan değil, yurdun her köşesinden seçmiş; toplumun her katından insanlara eserlerinde yer vermiştir
D) Halide Edip Adıvar’ın romanlarında idealize edilmiş kadın kahramanlara rastlanır; bu kadınların her biri mücadeleci ve güçlüdür
E) Yakup Kadri, başlangıçta küçük hikaye türünde yazmış, yazı hayatına atıldıktan yaklaşık on yıl sonra ilk romanını yayımlamıştır

Soru 825

I. Bilgilendirmek, öğretmek, kanıları değiştirmek amaçlanır.
II. Nesnellik ön plandadır.
III. Sözcükler gerçek anlamında kullanılır.
IV. Dilin heyecana bağlı işlevinden yararlanılır.
V. Terimsel ifadelere yer verilir.

Yukarıdakilerden hangisi bilimsel metinlerle ilgili bir özellik değildir?

A) IB) IIC) IIID) IVE) V

Soru 826

Bakıyorum çevremdeki insanlara, çevrelerinde gördükleri ve bazı konularda bilgisi olanlara “bilge insan” diyorlar. Şaşırıyorum bu değerlendirmeye. Salt öğrenme, bazı konularda bilgi sahibi olma bilgelik midir? Bence önemli olan sahip olunan bilgilerin hayata geçirilmesidir. Ayrıca öğrenilenler hiçbir zaman yeterli değildir. Çünkü hayatta öğrenilecek o kadar çok şey var ki… Bana göre bilgelik, bilgilerin hayata uygulanmasıdır. Bilgelik, insanın bilmediği şeylerin farkına varmasıdır. Bilgelik “Kafam her şeye açık, daha işin başındayım. Bilmediğim şeylerin yüz katı kadar çok şey var öğrenilecek.” diyebilmektir. Bence bilgelik tüm bunların toplamıdır.

Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Duygu ve düşünceler açık ve net ifade edilmiştir
B) Karşı görüş sahibine veya okura seslenen, sorular soran bir üslup kullanılmıştır
C) Kişisel görüş bildiren ifadelere yer verilmemiştir
D) Tartışmacı anlatım biçiminden yararlanılmıştır
E) Sanattan uzak, yalın bir dil kullanılmıştır

Soru 827

Yokluğun buz gibi soğuk. Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim; kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omzuna, ağlasaydım doya doya... Geçerdi üşümesi yüreğimin, geçerdi üşümesi bilirim. Kirpiklerimde yağmurlar dumanlanmazdı... Ama nafile, aramızdaki bütün yollar kapalı... Bütün dallar kesik... Yokluğun buz gibi soğuk... Üşüyorum... Yüreğim de donmuş sanki, gözlerim de...

Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Soyut anlatım söz konusudur
B) Anlatıma öznellik hakimdir
C) Mecazlı söyleyişlere yer verilmiştir
D) Coşku ve heyecan dile getiren metin örneğidir
E) “ Özlem” teması ele alınmıştır

Soru 828

I. ……. anlatıcının işittiklerini, gördüklerini, duyularıyla algıladıklarını ve deneyimlerini dile getirdiği her düzeydeki anlatımdır.

II. ……. başkasından duyulanı, öğrenileni ifade etmek için gerçekleştirilen anlatımdır.

III. ……. kişisel duygu ya da düşünce ifade etmeyen, yoruma açık olmayan, kanıtlanabilir nitelikteki anlatımdır.

IV ……. anlatıcının kendi gözlem ve deneyimlerini dile getirdiği her düzeydeki anlatımdır.

Yukarıda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

A) Nesnel anlatım B) Soyut anlatım
C) Somut anlatım D) Doğrudan anlatım
E) Dolaylı anlatım

Soru 829

Aşağıdakilerden hangisi soyut anlatımın özellikleri içinde yer almaz?

A) İmge ve çağrışımlara başvurulur
B) Beş duyu ile algılanamayan ayrıntılardan söz edilir
C) Nesnelere, yani var olana dayalı değildir
D) Şiirsel, sanatsal ve felsefi metinlerde kullanılır
E) Açık, kolayca anlaşılabilir niteliktedir

Soru 830

(I) Anlatımda başarı, işlenen konu, üslup kadar anlatıcının tavrı ile de doğru orantılıdır.(II) Bir olay, bir durum karşısında kişinin takındığı davranışa tavır denir. (III) Anlatıcı, konuyu işlerken öznel ya da nesnel, somut ya da soyut, doğrudan ya da dolaylı bir anlatım seçebilir. (IV) Dolayısıyla anlatımı, anlatıcının seçtiği bu tavır belirler.(V) Örneğin bilimsel bir metinde anlatıcı öznel bir tutum sergiler.

Yukarıda numaralı cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı söz konusudur?

A) IB) IIC) IIID) IVE) V

Soru 831

Diğer günlerden farklı bir gün değildi ………………….

Yukarıdaki cümle aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanırsa hem soyut hem öznel anlatımı örnekler?

A) yalnızlığın dipsiz kuyusunda sıcak bir nefese hasret sıradan bir gün daha…
B) gökyüzünü saran bulutların neden olduğu karanlık bir gündü
C) çocukları uyandırdı, kahvaltıyı hazırladı ve işe gitmek üzere evden çıktı
D) vapurda her zamanki gibi, elindeki simidi küçük parçalara ayırıp çok sevdiği martılara attı
E) pencereyi açtı, alt komşunun aşka dair söylediği bir şarkıyı dinlemeye koyuldu

Soru 832

Kar, bir yağış çeşididir. Çok sayıda kar kristal çeşidi olmasına rağmen hepsi altı köşelidir. Kar tanelerinin kristal yapıları birbirinin tıpa tıp aynısı değildir. Mikroskopla büyütülen kar taneleri üzerinde yapılan araştırmalarda, kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlanmamıştır. Kar kristalleri üzerinde ilk araştırmaları yapan ABD'li Wilson Bentley, elli yıl boyunca sürekli kar kristali fotoğrafı çektiğini, elde ettiği 6000 resim içinde kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlayamadığını belirtmiştir. Daha sonraları diğer bilim adamlarının sürdürdüğü çalışmalar neticesinde şimdiye kadar kar tanecikleri arasında aynı büyüklükte, aynı şekilde ve aynı sayıda su molekülü ihtiva eden iki kristal bile bulunamamıştır.

Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Anlatıcının amacı, okura bilgi vermektir
B) Bilimsel bir metinden alınmıştır
C) Kanıtlanabilir ifadeler kullanılmıştır
D) Soyut bir anlatım söz konusdur
E) Dolaylı anlatıma yer verilmiştir

Soru 833

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öznel bir anlatım söz konusudur?

A) Hayatta en zor şey, insanın kendi kendini teselli etmek zorunda kalmasıdır
B) Realizm akımı romantizmin aşırı duygusallığına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır
C) “Uçurtma Avcısı” Kabil'de yaşayan bir Peştun olan Emir isimli çocuğun hikâyesini anlatıyor
D) Onu her zaman, elinde yırtık çantası, başında eski şapkasıyla görürdüm
E) Bu bitkiye sadece İç Anadolu Bölgesi’nde yaz mevsiminde rastlanır

Soru 834

Aşağıdakilerin hangisinde soyut anlatım söz konusu değildir?

A) Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir
B) Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor yapraklar ağaçlarda
C) Boşanır keder zincirlerinden Sular tersin tersin akar
D) Yitik bir ezgisin sadece, Tüketilmiş ve düşmüş gözden
E) Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken

Soru 835

I. Kahveci, saat bire kadar açık olduğunu söyleyince rahatlayıp bir çay daha söyledim. (Dolaylı anlatım)

II. Sanıyorduk ki, önümüzde hayat… Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz…Yaşam toz pembeydi. (Soyut anlatım)

III. Zeytin ağacının altında bir küçük çocuk oynuyordu. Yanına yaklaştım. Yeşil zeytinleri korku ile bana uzattı. “Sizin mi bunlar?” dedi. (Doğrudan anlatım)

IV. Bir gün, balıkçı kahvesinin önündeki; yarısı kırmızı, yarısı beyaz çiçek açan akasyanın dalına asılmış bir dülger balığı gördüm. (Nesnel anlatım)

V. Şimdi payına düşeni yaşıyorsun, hiç olmadığın kadar acılar içindesin; olduğun yerdesin, olman gereken yerde…( Somut anlatım)

Yukarıda numaralı yerlerin hangisinde verilen örnek, ayraç içindeki anlatım türünü örneklememektedir?

A) IB) IIC) IIID) IVE) V

Soru 836

(I) Sık sık gittiğim kahve, sapa bir yerde idi. (II) Mevsim kış olduğu için, bahar ve yaz akşamları pek sevimli olan bahçesinde değil, içeride oturuyorduk.(III) Evimden çıkınca lapa lapa kar yağdığını görmüş, yürümeye karar vermiştim. (IV) Geldiğimde fazla kalabalık olmayan kahveye, sonraları tek tük birkaç kişiden başka gelen olmadı. (V) Bense bazen buğusunu sildiğim camdan, dışarı bahçeye bakıyor, bazen oyun oynayanların seslerine kulak kabartıyordum.

Yukarıda numaralı cümlelerin hangisinde kişisel yoruma yer verilmiştir?

A) IB) IIC) IIID) IVE) V

Soru 837

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı anlatıma başvurulmuştur?

A) Bilir misin adaşım, bu köylüler tavuk ve oğlak çaldığımızı söyleyerek bizden her fırsatta şikayet ettikleri halde bizi gene de severler
B) Eğiliyor, buz gibi nefesi yüzümde dolaşarak yavaşça tekrar ediyordu: Siz, birdenbire sönen kandilin hikayesini okudunuz mu?
C) Parmaklarımı saçlarında gezdiriyordum, sonra minimini ellerini avucuma aldım: “Bak şu ellere... Küçük bir sultanın elleri gibi...” dedim
D) Her şeyimiz, delikanlı, varımız yoğumuz ormandır bizim, diye devam etti. Ormanı evimizden iyi tanırız, her ağaç bizim kahrımızı anamızdan çok çekmiştir
E) Dudu Kadın, bir sure kararsız kaldıktan sonra, koynundan çıkardığı mektubu öğretmene uzattı: “Hele oku bakalım, mektupta ne yazıyor?” dedi

Soru 838

Bir sanatçıyı anlatımındaki biçim, konuya yaklaşım şekli, kullandığı dil ve kurduğu cümleler ........yapar. Sanatçı bir yenilik getirmişse, başkalarını örnek alsa bile bu etkiyi kendinin kılabilmişse, yani yapıtına kendi damgasını basmışsa bu niteliğe sahip demektir.

Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A) AçıklıkB) ÖzgünlükC) Doğallık
D) YalınlıkE) Akıcılık

Soru 839

I. Kişinin, başkalarına benzemeyen kendisine özgü olan anlatımıdır. (Özgünlük)
II. Duygunun ya da düşüncenin hiçbir yapmacığa kaçmadan içten, sıcak, olduğu gibi anlatılmasıdır.(Doğallık)
III. Anlatılanların olmuş ya da olabilir olduğuna okuyucuyu inandırabilen anlatım özelliğidir. (İnandırıcılık)
IV. Duygunun, düşüncenin sade, süssüz ve gösterişe kaçmadan iletilmesidir. (Duruluk)
V. Anlatımda gereksiz sözcük ya da eklere yer verilmemesi niteliğidir. (Yalınlık)

Yukarıdakı bilgi yanlışlığının giderilmesi için ayraç içindeki anlatım özelliklerinden hangileri yer değiştirmelidir?

A) I ve VB) II ve IVC) III ve IV
D) IV ve VE) II ve III

Soru 840

Duru bir anlatımdan tek bir sözcük çıkarılamayacağı gibi, cümleye tek bir sözcük de eklenemez. Cümledeki her sözcüğün bir işlevi vardır. Onlardan herhangi birini çıkarmak cümlede anlam daralmasına yol açar.

Buna göre, aşağıdakilerden hangisi duru bir cümledir?

A) Bir pastaneye girip yarı karanlık, loş bir masaya oturdular
B) Artık, bundan sonra kendi kararlarımı kendim alacağım
C) Sanırım bu durum en çok da evin hanımını sevindirdi
D) Onun durup dururken yok yere çekip gitmesine anlam veremedik
E) Yaklaşık üç dört yıldır bu kurumda öğretmenlik yapıyor
Seçilen
Soru
Sayısı
0
... 39404142434445...50
50 Sayfada Toplam 1000 soru listeleniyor